Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hogwarts şatosunun gizemlerini keşfetmeye hazır mısın? Karanlık yükselmeye devam ediyor. Önemli olan taraflarımız mı? Seçimlerimiz mi? Olmak istediğimiz ve bulunduğumuz yer mi? Artık karar verme zamanı...
 
AnasayfaPortalliLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Hermione Jane Granger

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Hermione Jean Granger
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Hermione Jean Granger


Mesaj Sayısı : 285
Yaş : 32
Mücadele Tarafın : Samimi olmayı vaad edebilirim, tarafsız olmayı asla! ---> Dumbledore's Army~
Rp Sevgilisi : Henüz değil. Ama...
Özel Yetenek : Zekadan daha özel bir yetenek olamaz...
Asa : Şu asalara isim takma adeti nasıl türedi bilmiyorum ama çok saçma yahu =D
Kan Durumu : Muggle Doğumlu ~
Evcil Hayvanın: : Burnunu duvara toslamış gibi düz suratlı turuncu kedim; Crookshanks (:
Kayıt tarihi : 07/02/08

Bilgiler
Quidditch Mevkisi:
Galleon:

Hermione Jane Granger Empty
MesajKonu: Hermione Jane Granger   Hermione Jane Granger Icon_minitimeCuma Ağus. 15, 2008 10:53 am

Adınız Soyadınız:
Hermione Jane Granger
Soyunuz: [Safkan, Melez, Muggle Doğumlu, ]
Muggle doğumluyum... Exclamation
Kaçıncı Sınıf Olmak İstiyoR:
5. sınıf...

Cinsiyetiniz:
Miss
Fiziksel Özellikleriniz:
Kahverengi,
kabarık ve uzun saçlar [sormayın ben her sabah o saçlardan ne
çekiyorum], koyu renk -kahverengi- gözler, açık ten, orta boy ve
sevimli bir yüz ifadesi.

Dış görünüşünüz: [Resim olarak ekleyiniz]
Buyrun;
Hermione Jane Granger C7u093cjbaHermione Jane Granger QpibekeybvHermione Jane Granger Sn45p65gww
Kişisel Özellikleriniz: [En Az 10 cümle ]
Son derece araştırmacı bir ruha sahip olsam da kuralları yıkmak bana göre değil. Daha çok kurallarla yaşamayı bilenlerdenim. Adalet benim için herşeydir. Haksızlığa tahammül edemem. Kitaplara bayılırım, kitap okumak, yeni şeyler öğrenmek ve kendimi geliştirmek en büyük emelimdir. Cesaret kanımdan gelir. Cesaretin sözle olmadığını bilirim. Arkadaşlarım için herşeyi yapmaya, kendimi anında tehlikeye atmaya hazırım. Yeterki arkadaşlarım huzurlu olsun. Tehlikeye sorgusuz sualsiz hop atlayanlardan değilim. Cahil cesareti derler buna. Önce bir düşünürüm, olayın gelişini incelerim, araştırır, bir plan üzerinde çalışırım. Zekamı kullanmayı severim.
Geçmişiniz:
Londra'da doğup büyüdüm. Annem ve babam diş hekimi oldukları ve Londra'nın merkezinde poliklinikleri olduğu için hep orada oturduk. Dediğim gibi beni mugglelar büyüttü. O yüzden bir muggle okuluna gittim. On bir yaşımda ise Hogwarts'tan bir mektup geldi ve hayatım değişti. Artık bir cadı olduğumun farkındayım ve hayatımda trigonometriye yer yok x)
Aileniz Hakkında: Annem ve babam, ikisi de Londra'da diş hekimi. Londra'da yaşıyorlar. Ben muggle doğumluyum Rolling Eyes. Tek kardeşim.
Örnek rp:
Hermione elinde asası puslu, karanlık bir süliete doğru koşuyordu. Arkasından gelen bağırışlar işitti.
"Heeey! Hermionee. nee. ne... Beklee. ee. e..."

Hermione arkasına bile bakmadan koşmaya devam etti. Deli gibi koşmasına rağmen hedefe bir metre dahi yaklaşamamışdı. Durdu, sesleri dinlemeye başladı. Etraftan bir hışırtı bile gelmiyordu. Heryer kapkaranlık ve sisliydi...

Uzun süre geçmeden tam arkasından birinin çirkin kahkahasını işitti. Hızla ardına döndü, herkimse kayıplara karışmıştı. Çok geçmeden yine o çirkin tiz kadın sesi... Aynı kahkaha bu kez tam tepesinden geldi. Hermione başını kaldırdığında simsiyah, kıvır kıvır dolaşık saçları ardında savrulan, yırtık pırtık Azkaban kaçkınlığını bir müviyet gibi üzerinde taşıyan, çirkin yarıklarla bezeli yüzündeki korkkunç kahkahanın silinmez bütünlüğüyle Bellatrix Lestrange'ın asasını yüzüne doğrultmuş tepesine düştüğünü gördü. Bellatrix ona doğru yaklaştıkça Hermione'nin ayaklarını küçük cincüce elleri topraktan çıkıp yakalıyordu. Bir.. iki.. üç... artık eller o kadar hızla yapışmaya başlamıştı ki Hermione elleri sayamıyordu ve Bellatrix gitgide yaklaşıyordu. Aksi gibi asası da bir anda elinden kaybolmuştu. Hermione karanlık boşlukta arandı ama nafile hem hiçbiryere kımıldayamıyor hemde asasını bulamıyordu. Büyük bir çaresizlikle yere çöküp ellerini başına destekledi. Önce Bellatrix'in tiz kahkahasını duydu başını kaldırdığında gözünü kamaştıran yeşil ışığı gördü ve
"HAYIIIIRR!"
kan-ter içinde yataktan fırladı. Etrafına derin derin soluyarak baktı, ellerini yüzüne getirdi, elleri hayattaydı.Demekki kendi de hayattaydı. Hemen başını çevirdi, dört direkli yatağının perdelerini sıyırıp komidinine uzandı, asası oracıkta duruyordu.
"Oohh, kötü bir rüya daha..."
diye soluklandı. Başını yastığa çarparak koydu. Gözünü tavana dikti. Güneş çok solgundu ve tavana henüz değememişti. Hermione sabahın ilk ışıklarıyla uyanmaya alışmıştı anlaşılan.
Güneş ışığı odayı doldurmaya başladığında Hermione siyah Gryffindor cüppesini çoktan üzerine geçirmiş, kabarık kahverengi saçlarını siyah bir lastik tokayla zapt etmiş, asasını cüppesinin iç cebine sokuyordu. Tembel kedisi Crookshans ayaklarına dolanıyor, mırrlanıp sürtünüyordu. Hermione koca turuncuyu kucağına aldı. "Hoop, hadi bakalım Crookshank, Ortak Salon'a inelim." dedi, Crookshanks'i kucağına alırken son bir gayretle. "Off sen günde kaç fare yiyorsun bakalım?" diye sorarken merdivenlerin başına gelmişti bile. Ama birden ayakları yerden kesildi ve kaymaya başladı.
"Aaaaa!"

Crookshanks elinden fırladığı gibi yüzünü çizikler içinde bırakarak ileri uçtu.
Hermione döne döne kızlar yatakhanesinden indi. Sinirleri tepesinde ayağa kalktı ve yukarı doğru bağırdı.
"Yine kim erkek arkadaşını oraya çıkarmaya çalıştıııı?" dedi. Arkasına dönüp kendi kendine cümlesini tamamladı. "Ve başaramadı ..." Sokurdana sokurdana şöminenin yanındaki her zamanki yumuşak pufuna gidip oturdu. Puf koltuğa gömülürken sinirli sinirli homurdanmaya devam etti.
"Gerizekalı aptal kızlar... Ne zaman buranın bir okul(!) olduğunu öğrenecekler, anlayamıyorum. Hiçbirini anlayamıyorum ..."
Oracıkta
şöminenin de etkisiyle uyuklamış, Güneş'in gözüne değmesiyle de uyanmıştı. Ağzından akan suyu eliyle sildi ve saatine baktı.
"Ne! Yediye mi geliyor? Kahvaltıya geç kalıyorum! Neden kimse beni uyandırmadı?" dedi Ortak Salon'da ona bakan yüzlere. Hepsi önüne dönüp işine devam etti.

"Aman yani..!"
Koştur koştur kahvaltıya indi. Gryffindor masasında kimseler kalmamıştı. Bir iki geç kalmış ufaklık hariç... Hermione alel acele kahvaltısını bitirip çantasına sarıldı ki, çantası yanında yoktu.
"Aman yani! Amman yanii!"
Sinirle koşa koşa Ortak Salon'un girişindeki portre deliğine geldi ve "Gülümse" diye geçiştirip portre deliğinin savrulmasıyla içeri daldı. Şişman Hanım'ın arkasından "Sende..." dediğini duymazdan geldi. Yukarıdan çantasını kaptığı gibi inip deliten çıktı. Çıkarken de Şişman Hanım'a "Denerim." dedi.
İkinci kat koridorunun başında onu bekleyen Claire'le beraber bodrum kattaki zindanlara indiler. İnerken bir kaç merdivenden düşmekten kılpayı
kurtulmalarına rağmen keyifleri yerindeydi. Önceki gün olanlardan konuyu açmadılar. Çünkü Hermione biliyordu ki, Claire Jack'den cevap gelmeden Hermione'yebulaşmayacaktı. Bu da Hermione'nin işine geliyordu. Ne kadar az Jack'den ve Ron'dan konu açılırsa o kadar memnun oluyordu. Her konu açılışta Claire Hermione'yi sıkıştırmadan bırakmıyordu ve bütün gece uykusuz kalmasına sebep oluyordu. Anlaşılan bugün o günlerden biri değildi.
Zindanlara indiklerinde İksir Zindanı'nın kapısının ardına kadar açık olduğunu gördüler. Kısa bir bakışmadan sonra kapıdan içeri girdiler. Hermione de Claire de Profesör Simpson'ın bir Ölüm Yiyen olduğunu biliyorlardı. Başkalarının da bunu bilmediğinden emindiler. Sınıfa girdiklerinde henüz kimsenin gelmediğini gördüler. İçeri girerken profesöre
"Günaydın efendim."

deyip cevaplarını güler bir yüzden almak onları biraz şaşırtmıştı. Sonuçta Hermione böyle sevimli bir yüz yerine duvar gibi, donuk bir surat bekliyordu. Geçip yedinci sınıflara ayrılmış en sağdaki sıraların en önüne oturdular. Pek öne oturmak hoşlarına gitmiyordu ama sınıf bomboştu ve tutp da ortalara oturmak pek de hoş olmıycaktı. Hermione ve Claire oturduktan sonra ağızlarını açmadılar. İkisi de profesörü izliyordu. Yada en azında Hermione Claire'in öyle yaptığını düşünüyordu çünkü profesör kendisinin pek umurunda değildi. Düşünecek başka meseleleri vardı. Onlar başını meşgul etmeye yetiyordu. En başta yakında başlayacak Quidditch maçları vardı ki bu beyninin büyük bir bölümünü kaplıyordu. Ardından turuncumsu puslu dumanlar geliyordu ve etraf kararıyordu. Claire'in buzlu camın ardından gelen görüntüsü, Jack'in yolladığı mektup zarfının içinden fırlayan mor bi ışık huzmesi ve Hermione'nin başı elinden kaydı ve uyandı. Profesör konuşuyordu. Sınıf dolmuş ve ders başlamıştı Profesör Simpson Hermione'yi göstererek kendini tanıtmasını istedi. Hermione ayağa kalktı, Claire'e bir göz
attı ve onun kendisi kadar tedirgin olmadığını görünce bir cesaretle cümlesine başladı.
"Ben Hermione Jane Granger, Gryffindor yedinci sınıf öğrencisi, Gryffindor Quidditch kaptanı va arayıcısıyım. Kitap okumaktan, süpürge üstünde durmaktan ve yağmurdan çok hoşlanırım" dedi ve bir gayretle pat diye sıraya çöküverdi. İçinden "Çok mu kısa konuştum."
diye geçiriyordu. Ama Claire ellerini 'Tamamdır' diyen bir hareketle Hermione'ye gösteriyordu. Hermione hareketi küçük bir gülümseyişle yanıtladı.
Dersin akışı diğer öğrencilerin kendilerini tanıtlasıyla geçti. Profesör alt sınıfların öğreneceği iksiri anlatırken Hermione önündeki parşömene ufak çizikler atıyor, birkaç resim çiziktiriyordu. Resimlerin çoğu da kısa dağınık saçlar ve kısık mavi gözler üserineydi... Claire parşömene bir göz atmaya çalışırken Hermione'ye yakalanmış o bilindik muzipçe sırıtışını yüzüne yaymıştı. Hermione yüzünü Profesör Simpson'a çevirdi ve dersi dikkatle dinlemeye başladı. Profesör şimdi onlara anlatacağı iksirden bahsediyordu. Hakikat iksiri deyince Hermione hemen elini kaldırdı. Hakikat iksirinin Veritaserumdan ne kadar farkı olduğunu sormak istiyordu ki, profesör onun aklını okumuş gibi anlatmaya başladı. Hermione elini indirip dinledi. Veritaserim hakkında fazlasıyla bilgi sahibi olmuştu. Onun yapımı bir ayı buluyordu ve herhangi bir hatada son derece kuvvetli bir zehre dönüşüyordu.
Profesör gerekli malzemenin yalnızca Pirşakır Tüyleri olduğunu duyunca büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Yedinci sınıfın ilk iksir dersinden daha karmaşık bir iksir yapımı beklemişti. Profesörün dediği gibi yaptı ve Pirşakır Tüylerini eski dolaptan alıp iksirine başladı. Kitabında yazanlara göre su kaynadıktan bir dakika sonra kazanı boş olarak bir kez karıştırıp Pirşakır Tüylerini atmalı ve beş kez saat yönünün tersine doğru karıştırmalıydı. Yaptı. Sonunda iksiri aynen profesörün tahtaya yazdığı gibi yeşilimsi beyaz bir hal aldı. Kokusu son derece ferahtı. Hermione gözlerini kapadığında gözünün önüne ormanlık bir alanın gelmesine sebep oluyordu. Biten iksirini küçük şişeye doldurmaya çalışıyordu da birde şu pofflamalar olmasaydı bu daha kolay olabilrdi. Hermione tam şişeye ilk kepçeyi koyuyordu ki aklına bir kurt düştü ve beynini fikirleriyle kemirmeye başladı. Claire fikri anlamış gibi kaş göz işaretleriyle haydi diyip duruyordu. Hermione işareti aldı.
"Battı balık yan gider..." dedi ve şişeye iksiri doldurdu. Profesörü yan gözle inceledi, küçük sınıfların iksiriyle ilgileniyordu. Hermione bunu fırsat bilerek elindeki iksiri yere bıraktı. Kendisi de onunla beraber yere yattı. Şişe düşmek üzereyken elini altına getirip şişeyi yakaladı, cüppesinin içine attı ve yanındaki iksir tüplerinden birini yerde kırıp ses çıkardı, aynı anda kepçeden biraz iksiri yere döküp şişenin kırıldığı izlenimini verdi. Profesör dönüp baktığında
"Ahh, olamaaz."
dedi inandırıcı bir sesle.
"Şey, şişem kırıldı da efendim, yenisini alabilir miyim?" diye sordu ve son derece mahçup bir ifade takındı. Profesör başını şüpheci bir şekilde 'Evet' anlamında salldı. Hermione geçerken de gözleiyle onu izledi. Hermione dolaptan başka bir cam şişe alıp iksirinin kalanını da onun içine boşalttı ve herkesle beraber profesörün masasına bıraktı. Yerine geçip Claire'e bir göz kırptı ve karşılığını aldı. Ders bitiminde herkesle birlikte zindandan çıktılar. Claire Hermione'ye
"İksirin hazır olduğundan emin misin?" diye sordu, Hermione tek kaşını aldırıp
"Ben bu iksiri kaç kez yaptım?" diye sordu. "Milyonlarca kez, ama elimde Pirşakır Tüyü kalmamıştı, bu iyi oldu." dedi ve Hermione iksirin ona Hogsmeade'de Jack için
kullanmaya mı yoksa dönüşte Ron için kullanmaya mı daha kıymetli olacağını düşünürken ikisi bir arada gülüşerek Zindanlardan yukarı doğru çıktılar.

NOT: Rp'yi kopyalayıp yapıştırınca şekli bozuluyor, bu hâle getirene kadar canım çıktı xD Anca bu kadar oldu...

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwarts.turkforumpro.com
Jacelyn A. Chaplin

Jacelyn A. Chaplin


Mesaj Sayısı : 379
Mücadele Tarafın : Tarafsız!
Rp Sevgilisi : Nicholas
Kan Durumu : Melez
Kayıt tarihi : 15/01/08

Bilgiler
Quidditch Mevkisi:
Galleon:

Hermione Jane Granger Empty
MesajKonu: Geri: Hermione Jane Granger   Hermione Jane Granger Icon_minitimeCuma Ağus. 15, 2008 12:11 pm

5 Sınıf Gryffindor ! KİLİT !
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hermione Jane Granger
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Düşünseli[Arşiv]-
Buraya geçin: