Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hogwarts şatosunun gizemlerini keşfetmeye hazır mısın? Karanlık yükselmeye devam ediyor. Önemli olan taraflarımız mı? Seçimlerimiz mi? Olmak istediğimiz ve bulunduğumuz yer mi? Artık karar verme zamanı...
 
AnasayfaPortalliLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Tesadüf

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Hermione Jean Granger
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Hermione Jean Granger


Mesaj Sayısı : 285
Yaş : 32
Mücadele Tarafın : Samimi olmayı vaad edebilirim, tarafsız olmayı asla! ---> Dumbledore's Army~
Rp Sevgilisi : Henüz değil. Ama...
Özel Yetenek : Zekadan daha özel bir yetenek olamaz...
Asa : Şu asalara isim takma adeti nasıl türedi bilmiyorum ama çok saçma yahu =D
Kan Durumu : Muggle Doğumlu ~
Evcil Hayvanın: : Burnunu duvara toslamış gibi düz suratlı turuncu kedim; Crookshanks (:
Kayıt tarihi : 07/02/08

Bilgiler
Quidditch Mevkisi:
Galleon:

Tesadüf Empty
MesajKonu: Tesadüf   Tesadüf Icon_minitimeC.tesi Nis. 23, 2011 5:35 pm

Öğrencilerin bu sıcak bahar günü öğle vakti Hogwarts Şato'sunda kalmayı seçmemiş olmaları Hermione için bir kurtuluştu. Bahçedeki kalabalığa yeterince rezil olmuştu. Bir de şatodakilere kepaze olmasına gerek yoktu. Karşısına bir profesör çıkmasın diye dua ediyordu...
Üçüncü kattaki kızlar tuvaletine çıkarken merdiven trabzanlarına tutunarak yürümesi gerekmişti. Bir güçle üç-dört basamak çıkıyor sonra nefes nefese kalıp trabzanlara tutunarak kaybolan gücüne lanet ederek hareketsiz kalıyordu... Ellerini yumruk yapıp trabzanları döverken güçsüzlükten ağladığı da oluyordu... Bu böyle gitmeyecekti. Kendine gelmesi ve eski hayatına devam etmesi gerekiyordu. İkinci kattan üçüncü kata çıkaran merdiven hareket edince iki eliyle trabzanlara tutunup sırtını dayadı. Merdiven üçüncü katın son cephesine -Hastane Kanadı- doğru dönmeye başlarken Hermione'nin soluk alıp-verişi düzene girmeye başlamışdı.

"Böyle devam edemez... " Kızların hayran olduğu ünlü Quidditch şampiyonu Victor Krum bile Ron hakkındaki düşüncelerini değiştirmemişti... Kabul etmemek için elinden geleni yapmıştı ama artık farkındaydı... Noel Balosu'na hazırlanırken hayalinde Victor yoktu, o gün çok şey değişmişti... "Ama o Ronald!"
Hermione kendi hisleriyle savaşırken merdiven büyük bir gürültü ve sarsıntıyla üçüncü katın son cephesine oturdu.

"O Ronald..." Bu kez yaşlar gözlerinden hırsla değil çaresizlikle süzülüyordu. Dizlerinden gücün çekildiğini hissetti... Merdivenleri bitirip tek eliyle kitapları tutarken diğer eliyle duvardan güç alarak ilerliyordu.
Hastane Kanadı'nı aşıp kızlar tuvaletine çıkan koridora geçince durup soluklandı. Everest'e tırmansa bu kadar bitkin düşemezdi... Duvara yaslanıp ıslak yüzünü pelerininin koluna sildi. Sola dönüp yoluna dik bir duruşla devam edecekken burnunu çekip önüne bakınca gördüğünü hayal sandı. Çoğu zaman düşünmediği şey değildi. Gözlerini açınca karşısında turuncu bir yüz görmeyi her şeyden çok isterdi. Ama şaşkın ve kırgın bakışlarla değil.
Karşısında nedenini anlamadığı afallamışlığıyla Ronald Weasley duruyordu. Bir eliyle düşmüş omzunda asılı kalan çantasını tutarak öylece dikiliyordu. Şimdi her şeyi atıp boynuna atlamak vardı...
Hermione burnunu çekti, dik durmaya çalışarak
"Burada ne işin var?" dedi. Sesi tahmininden daha cılız çıkmıştı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwarts.turkforumpro.com
Ronald Bilius Weasley
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Ronald Bilius Weasley


Mesaj Sayısı : 134
Yaş : 30
Mücadele Tarafın : Dumbledore'un Ordusu
Rp Sevgilisi : Var biri ama...
Özel Yetenek : İyi satranç oynar... O da bir yetenek sayılır xP
Asa : Odun kullanıyor. Nasıl?
Kan Durumu : Safkan
Evcil Hayvanın: : Pigwidgeon
Kayıt tarihi : 31/01/08

Bilgiler
Quidditch Mevkisi:
Galleon:

Tesadüf Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf   Tesadüf Icon_minitimeC.tesi Nis. 23, 2011 6:46 pm

Angelina'nın Kehanet dersi olduğunu hiç tanımadığı Gryffindorlu kendi yaşıtı bir kızdan duyar duymaz Kehanet kulelerine koşturan Ron, Angelina'nın Mitoloji dersi olduğunu başka bir Gryffindorlu öğrenciden öğrenir öğrenmez birkaç küfür savurdu. Aslında bir sonraki Quidditch antremanının bir hafta sonra olduğunu biliyordu ama göl kenarında olanlardan sonra Angelina'yla Quidditch hakkında konuşabilir ve belki biraz kafasından tüm o Viktor'ı öldürme planlarını kapsayan düşünceleri atabilirdi. O esnada Sir Cadogan'ın kendini düelloya davet ettiğini işitti ama o çatlak tabloyla uğraşmak o an için istediği en son şeydi. Yine de ister istemez iki sene önce Sirius Black Şişman Hanım portresine zarar verdikten sonra Sir Cadogan'ın bu görevi gönüllü olarak üstlendiği ve gün aşırı değişen saçmalık derecesindeki parolalarını, porte deliğinden girmeye çalışan öğrencileri düelloya davet ettiği o birkaç haftayı hatırlayıp ondan kurtulmuş olmalarına şükretti.

Erkekler tuvaletinin önünden geçerken Draco Malfoy ve zorba iki arkadaşı Vincent Crabbe ve Gregory Goyle'ın suratlarında rahatsız edici kocaman bir sırıtışla kendisine doğru bakıp fısıldaştığını, sonra da yapmacık birer kahkaha koyuverdiklerini gördü. "Hey Weesel! Az önce Bulanık arkadaşını gördüm. Ama bir insandan çok su akıtan hortuma benziyordu." Crabbe ve Goyle ses tellerinin ekosuyla oynanmış izlenimi veren, böğürmeye yakın kahkaha atarlerken Ron'un eli bir an asasına gitti. Malfoy da tam olarak bunu bekliyor gibiydi.

"Ehem." Zümrüt yeşili pelerinini çekiştiren ve Ron'a tam bir karakurbağasını andıran Dolores Umbridge koridorun sonunda dikiliyordu. "Sizin dersinizde olmanız gerekmiyor mu Bay Weasley?" Koridorda yankılanan topuklu ayakkabı sesi Umbridge yaklaştıkça daha da kulak tırmalayıcı bir hal aldı.

Malfoy ve ayaktakımı sırıtmayı kesip aslında hiç de onların değilmiş izlenimi veren -sözde- koyu bir ciddiyete bürünürken Ron, Umbridge'e bakmamaya çalışıyordu. "Şey" Dersim boş Profesör ve-"

"Ve biraz aylaklık etmenin bir zararı olmayacağını düşündünüz. Ne hoş." dedi, yapmacık bir kahkahayla. "Cornelius'a söz etmem gerekecek bir şey daha, disiplin... Sanırım Hogwarts'ın bundan çok daha fazlasına ihtiyacı olacak." Malfoy ve yandaşlarına bakıp gülümsedikten sonra koridor boyunca kayarcasına uzaklaştı. Ron da Malfoy ve diğerlerinin zorbalık etmesine fırsat kalmadan, daha Umbridge gözden kaybolmadan yan koridora saptı. "Önce senden kurtulmak gerekecek seni ihtiyar cadaloz!"

Mitoloji sınıfını bulmak daha önce hiç bu kadar zor olmamıştı Ron için. Kafasında binlerce şey dönüp dururken ve sürekli omzundan düşüp duran çantasını duvara yaslanmış şekilde sabitlemeye çalışırken tanıdık bir ses duyuldu. "Burada ne işin var?"

Bir an boş bulunduğu için çantası yeniden yere kapaklanmıştı ama bunu fark etmedi bile. Sürekli bir sene öncesindeydi. Her zaman baloya Hermione'yle gitmiş olsalar nasıl olurdu diye düşünüp durmuştu. "Ben... Quidditch-" Garip ama hiç de yabancı olmadığı bir duygu hücrelerini sararken ve Hermione'ye yaklaşıp hala biraz ıslak olan gözlerine daha da yakından bakmak gibi çılgınca bir arzuyla boğuşurken içindeki ses ona hiç de hoş olmayan birkaç kelime mırıldandı. "Viktor bunu çoktan yaptı bile, o varken Hermione sana bakar mı sanıyorsun?" Bir an sonra içinde yeniden yanmaya başlayan öfke ateşiyle "Tabii ya, Quidditch," dedi, bu sefer gerçekten de Hermione'nin gözlerinin içine bakmaya cesaret ederek. "Bir şampiyon kadar iyi oynayamasam da-" Sustu. "Sen kafayı mı yedin? Viktor filan yok! Belki bir daha görüşmeyecekler bile" Aptallık ediyorsun!" Az önce öfkeyle parlayan suçlu bakışlarını kaçırdı. Bir süre koridorun sonunda koşturan birinci sınıf öğrencilerinin asalar hakkında atıp tuttukları saçma sapan fikirlere kulak misafiri oldu, sonra yeniden aynı cesareti yakalamayı başardı. "Viktor'ı sevmiyorum, biliyorsun. Ben hep onun senin için biraz şey olduğunu düşünmüşümdür-" Bakışları yeniden kaçıp giderken ve bu sefer Hermione'ye bakmaya cesaret edemez bir şekilde iç çekti. Gerçekten de fazla ileri gitmiş olabilir miydi?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Hermione Jean Granger
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Hermione Jean Granger


Mesaj Sayısı : 285
Yaş : 32
Mücadele Tarafın : Samimi olmayı vaad edebilirim, tarafsız olmayı asla! ---> Dumbledore's Army~
Rp Sevgilisi : Henüz değil. Ama...
Özel Yetenek : Zekadan daha özel bir yetenek olamaz...
Asa : Şu asalara isim takma adeti nasıl türedi bilmiyorum ama çok saçma yahu =D
Kan Durumu : Muggle Doğumlu ~
Evcil Hayvanın: : Burnunu duvara toslamış gibi düz suratlı turuncu kedim; Crookshanks (:
Kayıt tarihi : 07/02/08

Bilgiler
Quidditch Mevkisi:
Galleon:

Tesadüf Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf   Tesadüf Icon_minitimeSalı Nis. 26, 2011 9:04 pm

Ron'un yere pat(!) diye çakılan çantası Hermione'nin irkilmesine sebep olmuştu. Boşluğuna gelişti. Yüreği hopladı. Yüreği... Artık içine sığdıramadığı gerçekliği taşıyan yüreği... Bazen Ron o koca cüssesiyle öyle bir oturuyordu ki tam nefesinin geçtiği yere... Hermione'nin nefesi kesiliyor, öleceğinden korkuyordu. Ama ölmüyordu işte. Yine karşısındaydı, yine öylece dikiliyordu, yine hiç bir şey yaptığı yoktu. Hermione alev alev parlayan saçlarına bakarken düşünmeden edemiyordu. "Dostum dedim."
Vücudunun istemsizce verdiği o ifrit beyin fonksiyonlarıyla çalışan tepkileri olmasaydı her şey daha kolay olacaktı kendisi için. Daha az şeyi saklamak zorunda kalacaktı. Ya da sadece gözyaşlarına mukayyet olsa bile yeterdi.
"Yine aynı şeyi yapıyor..." Bir çift mavi gözün içinde kendini bulabiliyordu Hermione. O kadar kolaydı ki... Ve o kadar zor bunu kabullenmek.
Ron'un gözleri donuklaştı. Hermione neden bahsedeceğini tahmin edebiliyordu. Hatta biliyordu. "Victor" diyecekti... "Balo" diyecekti... "Neden?" diyecekti... Hermione de "Ama" diyecekti... "Neden?" diyecekti... "Sen" diyemeyip susacaktı. Hep öyle olmamış mıydı? Bundan sonra da hep öyle olacağı gibi... İki yakın dost. İki çok yakın, atışarak eğlenen dost.
Hermione "Öyle kalmak zorunda mı?" diye düşünecek gibi olduğu esnada Ron'un -belki öfkeyle- kenetlenmiş dudakları açıldı ve
"Tabii ya, Quidditch," dedi.
"Quidditch mi?" Hermione hafifçe kaşlarını çattı. Anlamamıştı.
İçten içe inliyordu; "Öyle bakma..."
"Bir şampiyon kadar iyi oynayamasam da-" Ron bakışlarını bir anda kılıcı kınından çeken şovalye gibi Hermione'nin gözlerinden ayırdı. Kın canlıydı sanki, kılıcın peşinden gidecekken o ellerinden kaçmıştı...
Ron omurgasını dikleştirip koridorun iri mermerlerle döşenmiş karanlık zemininde öylece yatan çantasını eline aldı. Kolları da boyuyla orantılı bir biçimde uzundu. Çantayı almakta zorlanmadı, daha çok bir refleks gibi yaptı bunu. Aklı başka yerdeydi.
"Viktor'ı sevmiyorum, biliyorsun. Ben hep onun senin için biraz şey olduğunu düşünmüşümdür-"

"Ne? Biraz ne?!"
Hermione şimdi kaşlarını tam çatıyordu. İçinde neler olduğu hakkında dışarıya her hangi bir fikir vermemek için kepenklerini indirmişti. Çok sert görünüyor olabilirdi. Umrunda değildi. Ron sessiz kalıyordu. Cümlenin devamını getirmekten vazgeçtiğini düşünüyordu Hermione. "Öyle ya, neden devam etsin ki? Sen onu hak edecek ne yaptın?"
Hermione şimdi bütün gücünün ayaklarından çekildiğini oradan da Hogwarts kanalizasyonuna aktığını hissediyordu.
"Önemi yok Ronald." dedi, başı yerde ona ait olmayan bir sesle. Çantasını omzunda sabitlemeye çalışarak Hogwarts kızlar tuvaletine girmek için Ron'un yanından geçiyordu. "Hiç bir şey olmak zorunda değil..." düşüncelerine de ket vuramazdı ya... Ron'un yanından geçti. "Keşke böyle kokuyor olmasaydın."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwarts.turkforumpro.com
Ronald Bilius Weasley
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Ronald Bilius Weasley


Mesaj Sayısı : 134
Yaş : 30
Mücadele Tarafın : Dumbledore'un Ordusu
Rp Sevgilisi : Var biri ama...
Özel Yetenek : İyi satranç oynar... O da bir yetenek sayılır xP
Asa : Odun kullanıyor. Nasıl?
Kan Durumu : Safkan
Evcil Hayvanın: : Pigwidgeon
Kayıt tarihi : 31/01/08

Bilgiler
Quidditch Mevkisi:
Galleon:

Tesadüf Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf   Tesadüf Icon_minitimeÇarş. Nis. 27, 2011 9:28 pm

Gereğinden fazla sessiz geçen birkaç saniye dakikaya, hatta dakikalara dönüşürken Ron, bir an ağzını açıp o söylemeye çekindiği iki kelimeyi mırıldanacak oldu ama bunu yapamadı. Hatta Hermione’nin onun bir şey söylemesini bekler gibi bakışlarından öylesine rahatsız olmaya başlamıştı ki, çantasını az önce kapaklanmış olan yerden alıp tekrar omzuna geçirdi. Böyle yaparak Hermione’nin dikkatini dağıtmayı umuyor gibiydi. Sonrasında ise bir "Önemi yok Ronald." duyuldu.

Ron, kendini beynine çivi çakılmış gibi hissetmekten alıkoyamazken Hermione, aslında gitmeyi hiç istemediği bir yere zorla götürülen küçük bir çocuğun hoşnutsuz ifadesiyle, garip derecede suçluluk taşıyan dolu dolu bakışlarını ondan kaçırarak yanından yavaşça geçti. “Öylece gitmesine izin veremezsin!” O öylece geçip giderken sanki kızlar tuvaletinde Viktor’la buluşmaya gidecekmiş gibi saçma bir hayale kendini kaptıran Ron, “Hermione!” diye bağırdı. Bilinçsizce Hermione’nin koluna yapışıp birden kendine çevirdiği, ona her zamankinden daha yakınken ağzından hiçbir kelimenin çıkamadığı o an, zaman adeta durmuş gibiydi. Ron'un kafasındaysa belli belirsiz bir savaş patlak vermişti.


"Haydi, yap artık şunu..."
"Ne?! O senin arkadaşın. Onu hemen bırak!"
"Saçmalama, Viktor'la baloya gitmiş olması seni deli ediyor çünkü onu-"
"O SENİN EN YAKIN ARKADAŞIN!"


Anın büyüsü Ron’un Hermione’yi birden salıvermesiyle bozulup, güneşin doğuşuyla kaybolan sis bulutu gibi yokolup gitmişti. Sanki Hermione’nin kolunu değil de, orada duran bir semenderin kuyruğunu avuçlamış gibi hissediyordu. Elleri hala alev alev yanarken kalbinin yerinden fırlayacakmış gibi attığını Hermione’nin duymamasını diledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Hermione Jean Granger
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Hermione Jean Granger


Mesaj Sayısı : 285
Yaş : 32
Mücadele Tarafın : Samimi olmayı vaad edebilirim, tarafsız olmayı asla! ---> Dumbledore's Army~
Rp Sevgilisi : Henüz değil. Ama...
Özel Yetenek : Zekadan daha özel bir yetenek olamaz...
Asa : Şu asalara isim takma adeti nasıl türedi bilmiyorum ama çok saçma yahu =D
Kan Durumu : Muggle Doğumlu ~
Evcil Hayvanın: : Burnunu duvara toslamış gibi düz suratlı turuncu kedim; Crookshanks (:
Kayıt tarihi : 07/02/08

Bilgiler
Quidditch Mevkisi:
Galleon:

Tesadüf Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf   Tesadüf Icon_minitimeÇarş. Nis. 27, 2011 10:18 pm

Hermione öylece gitmeye alışıktı. Nasıl olsa iki yıldır yapabildiği tek gözle görülür şey buydu. Kaçmak.
Kapıya doğru yönelmişken onun sesini duydu. Son nefesiyle haykırır gibi "Hermione!" demişti. Kendi adını söylemesi bile içinde uyuyan kelebeklerin salıverilmesine yetiyordu. Hermione'nin bekleyemediği bir tepkiydi bu. Gerçek olacağını düşünmeyerek dönüp Ron'a bakmak için başını kaldırdı. Sol dirseğinin üstünde bir sıcaklık hissetti ve sıcaklıkla beraber savruldu. Şimdi burnu Ron'un omzunun hizasındaydı ve Ron'un gözlerini karın boşluğunda hissediyordu. Snape'in delici bakışlarını buna tercih ederdi. Ama yine de gözlerini ayırmak istemiyordu. Ömrünün geri kalanını böyle geçirebilirdi. Gümbür gümbür atan kalbi ömrünün kalanına dayanır mıydı bilinmez... Daha önce hiç bu kadar yakın olmadıklarını farketti Hermione. Belki çoğu kez belanın içinde yan yana düşmüşlerdi, belki Ron onu kurtarmak için bedenini siper etmişti ama o zamanlarda bu şekilde değildi... Şimdi garip bir fark vardı. İdraki zor fakat hissedilir bir fark. Sıcak bir fark...
Ron elini çekti. Hermione gayrı ihtiyarı koluna baktı, orada olmayan eli göremedi. Ron'a bakmak için başını kaldırırken gülümsüyordu. Bunu farkedince kendisi de şaşırdı. Ron gülüşüne karşılık verince midesinde mahsur kalan diğer kelebekler de özgürlüğüne kavuştu.
"Saat kaç?" dedi Hermione, gülüşle ayrılan ağzını toparlayarak.
Ron sol elini kaldırıp siyah, deri kayışlı eski mekanik saatine bakarak "Onbire beş var." dedi.
"O kadar olmuş mu? Bitkibilime geç kalacağız..." dedi Hermione aceleyle. Elindeki kitaplara baktı, elini 'şap!' diye alnına vurdu.
"Parşömenlerim bahçede kaldı..." Ron'a baktı. Koluyla yüzünü sildi. Saçlarının dağıldığını yeni farkediyordu. Ne saçlarını düzeltecek vakti ne de bahçeye inip parşömenlerini toplayacak hali yoktu. Öfkeyle kalkmanın cezasını çektiğini düşündü.
"Derse geç kalırız, bana bir yaprak parşömen verebilirsin değil mi?" dedi gülümserken.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwarts.turkforumpro.com
Ronald Bilius Weasley
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Ronald Bilius Weasley


Mesaj Sayısı : 134
Yaş : 30
Mücadele Tarafın : Dumbledore'un Ordusu
Rp Sevgilisi : Var biri ama...
Özel Yetenek : İyi satranç oynar... O da bir yetenek sayılır xP
Asa : Odun kullanıyor. Nasıl?
Kan Durumu : Safkan
Evcil Hayvanın: : Pigwidgeon
Kayıt tarihi : 31/01/08

Bilgiler
Quidditch Mevkisi:
Galleon:

Tesadüf Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf   Tesadüf Icon_minitimePaz Mayıs 08, 2011 5:25 pm


Yüzündeki gülümseyiş Hermione’nin saati sormasıyla yavaşça solan Ron, “Onbire beş var.” diye mırıldandı. Bunu o kadar kısık sesle söylemişti ki, bunu yaparak Hermione belki bir ihtimal saatin kaç olduğunu net olarak duyamaz da konuyu geçiştirip Bitkibilimden kaçarak biraz daha zaman geçirirler diye ummuştu. Fakat Hermione Granger’ın dersten kaçacağını düşlemek, Voldemort’u ağlarken hayal etmek kadar komik ve saçmaydı. Ron’un bunu anlaması için onunla yıllarını geçirmesi gerekmemişti. Hogwarts’a başladıkları ilk yıl Hermione ne bu konuda ne kadar iyi olduğunu herkese kanıtlamıştı. Hatta şu sıralar o zamanki kadar kendini derslerine adamadığı için şükran bile duyuyordu. Yine de iki senedir içini yiyip bitiren duygularla hiç bu kadar yakından yüzleşmek zorunda kalmamış olmak onu anlık bir şaşkınlığa uğratmış, epey sersemletmişti-

"Parşömenlerim bahçede kaldı..."
Eliyle alnına vurup olduğu yerde dert yakınan Hermione’ye, hala anın sarhoşluğunu üzerinden atamaz bir şekilde, istemsizce gülümseyerek baktı. “İstersen ben geri dönüp-” diyecek oldu ama Hermione onu duymamış gibiyidi, "Derse geç kalırız, bana bir yaprak parşömen verebilirsin değil mi?" Ron, terden sırılsıklam olmuş elini cüppesine silerek, elini cebine soktu. Cebinden çıkardığı köşesi yırtık, gelişigüzel bağlanmış parşömeni Hermione’ye uzattı. “İşte,” dedi, “Bende bir tane var ama zaten not falan aldığım yok. Boşa gideceğine senin işine yaramış olmasını tercih ederim.” Hermione başta almaya tereddüt etmiş gibi göründü, Ron onun, kendisini düşündüğünü biliyordu. “Merak etme, ben birinden alırım. Dean’de yedek parşömen olduğuna eminim.” Hermione ikna olduğunu belli eder şekilde gülümseyerek parşömeni aldı. “Ya da, belki de Dean’den almam,” dedi Ron, taş merdiven basamaklarını çıkarlarken göl kenarındaki tatsız tantanayı hatırladı ve dengesini bir an için kaybedip sendeledi. “Seamus’tan alırım.” Hermione bir şey diyecek oldu ama sonra vazgeçti. Ron onun ikinci bir tartışmayı daha kaldıramayacağından bu konu hakkında yorum yapmaktan kaçındığını anlamıştı. Birden çöken rahatsız edici sessizliğe aynı sessizlikle kaşılık verişi de belki de bundandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Tesadüf
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu :: III. Kat :: Koridorlar-
Buraya geçin: