Steven Jared Whamprey

Adınız Soyadınız: Steven Jared Whamprey
Soyunuz:Safkan
Kaçıncı Sınıf Olmak İstiyor: 5
Cinsiyetiniz:Erkek
Fiziksel Özellikleriniz:
Saç Rengi ~ Kahverengi
Saç Şekli ~ Düz
Göz Rengi ~ Mavi
Giyim Tarzı ~ Yere Göre Değişiyor.

Görüşü:


Kişisel Özellikleriniz:Kendini bütün erkeklerden üstün görüp, içinden onları öldürmek geçmekte. Tanrıya inancının olmamasının yanında Şeytana tapmakta. Sinirlendiği zamanlarda veya kendini çok kötü hissedip yalnız olduğuna iyice inandığında kedilere işkence yapıyor, arada bütün her tarafını delik deşik yapıp kanından birkaç damlasını içiyor.. Zaman geçtikçe bütün canlılarda bunu denemeye karar vererek değişik hayvanlar kesmeye başlıyor. Genelde arkadaşlarının olmaması onun için her zaman iyi olmuştu ama şu sıralar biraz ihtiyacı var. Ayriyetten bencil ve bir o kadar da cimridir..


Geçmişiniz: Babasını hiç tanımayan Steven, babasının ölmediğini ve annesinin o, doğmadan önce ki mesleğinin hayat kadınlığı olduğun öğrenince yıkılıyor. Annesine karşı soğuk davranmaya başlıyor. Her fırsatta evden kaçıp babasını aramaya çalışıyor, ama bu güne kadar hiçbir ize rastlamadı. Okula başlamadan birkaç ay önce gece sinirlenmişti, içine bir sıkıntı girmişti, bahçeye çıktığında acı ile miyavlayan kediyi gördü yanına gidip başını okşadı sonra mutfaktan ekmek bıçağı alıp geldi, kedinin bir gözü çıkmıştı, diğer gözüne isabet alıp bıçağı fırlattı, sonunda her yeri kan olmuştu ve kedi ölmüştü,bıçakta ki kanları yaladı ve bıçağı çekerek mutfağa geri döndü, merdivenlerden ses geliyordu. Bıçağı saklamaya çalıştı ama yapamadı annesi her şeyi gördü, bıçağa ve annesine baktı. Zaten büyük bir nefret besliyordu ona, belki de onu öldürse hiç zorluk çekmeyecekti. Sonunda bıçağı ona fırlattı ve tam alnına geldi, kadın geriye doğru düşerek öldü. Bıçağı ondan da çekerek odasına çıktı. İşte o zaman yıkılmıştı. Kendi öz annesini öldürmüştü.


Örnek Rp:

[size=11] Yüzünde ki derin gamzenin suratına iyice yayılmasıyla beraber ağır bir şekilde yatakta doğruldu. İçinde Rox.’un da bulunduğu harika bir rüya görmüştü, hala onun etkisinde olacak ki hala tebessüm etmeye devam ediyordu. Yumuşak elleri onun ellerini tutmuştu, tatlı ve çekici yüzüne götürmüştü daha sonra.. Sarı saçları dalgalanmaya devam ediyordu, uçurumun kenarında duruyorlardı. Pembe ve hafiften geniş dudakları onun kine değmişti. Ve tam o sırada uyanmıştı. Yüzünü yıkamak için ince battaniyeyi üzerinden çekerek doğruldu ve lavaboya doğru ilerlemeye başladı. İkinci dersini bu gün vermesi gerekiyordu aslında, ama hiç ders verecek havası yoktu, belki erteleyebilirdi, belki de bir dersle yetinebileceklerini söyleyebilirdi. Yada dersini biraz daha zevkli hale getirecek olan konuyu işleyebilirdi. Aslında bütün konuları kendisi yapıyordu, kimseni bu dersle ilgili kitap yazdığı falan yoktu. Belki ileri de bir kitap yazabilirdi, kendi kendine sırıtarak ayağa kalktı.

Düşüncelerinin arasından sıyrılmakta zorlansa da hepsini karanlık bir köşeye bırakıp ışığa doğru ilerledi. Üzerine eşofmanını giyerek üşümüş tenini biraz olsun rahatlattı. Soğuk odanın her bir köşesinde ki karanlık ayrımlara dikkat ederek odadan ayrıldı. Bir yandan başına gelen örümcek ağlarını iteliyor, bir yandan da dersi tam olarak nasıl işleyeceğine karar veriyordu, aslında her şeye karar vermişti ama nasıl uygulayacağını bulmaya çalışıyordu. Derin nefes alarak hol’den de çıkarak grimsi kapının tokmağından tutarak açtı, güneş ışıklarının yüzüne vurmasıyla kapıyı geri kapattı. Hafif hafif kendini alıştırarak açtığında ise biraz öncekinden biraz daha az irkildi. Birkaç adım attığında göle giden merdivenleri fark etti.

Oraya gitmeden direk futbol sahasına girdi. İlerliyordu, ortalıkta kimsenin olmamasıyla beraber geçen hafta ki yağmurun geri de bıraktığı serin, hafif rüzgarın etkisiyle yumuşuyordu. Uzun saçlarının dalgalanmasına aldırmadan sahanın öbür ucuna ağacın altına geldi, kimsenin gelmemiş olmasından kaynaklanan bir refleksle saatine baktı ve biraz daha zamanının olduğunu gördü. Genel de yapmayı sevdiği bir şey yapmak istiyordu, öğrenciler gelinceye kadar. Bağdaş kurarak yere oturdu. Biraz soğukluk olsa da herhangi bir ıslaklık hissetmedi. Ellerini açarak karın hizasında biraz uzattı ve gözlerini kapattı. Hafif bir kımıldanmanın ardından ağaçlara değebilecek kadar ve gölgeden çıkmayacak şekilde yükseldi.

Her zaman yaptığı şeydi, son birkaç yıldır daha profesyonelce yapıyordu, kendini oldukça geliştirmişti bu konuda da en zor iş kendini havalandırmaktı zaten. Oda zor oluyordu, ama bütün zorlukların üstesinden geldiği gibi bununda üstesinden geldi. İstifini bozmadan derin derin nefes alıyor ve konsantrasyonunu bozmamaya dikkat ediyordu. Ama tam o sırada bir ses duydu, öğrenciye ait olan bir ses, aslında orada onu öldürmek geliyordu içinden ama gözünü açmadan kendini yerde bulmuştu…

‘’-Merhaba, profesör!’’

Gözlerini açtığında çocuk biraz ürkmüş biraz da endişeli görünüyordu, ama hemen kendini toparlayıp ayağa kalktığında çocuğa bakmayı sürdürdü, arkasından gelen sınıfa bakıyordu, yavaş yavaş herkes gelmişti sahaya etrafında toplanmaya başlamışlardı, onlara ilk defa yakındı geçen derslerinde biraz daha uzaktan işlemişti dersini. Biraz önce ki çocuğa göz kırparak endişesini gidermeye çalıştı. Ama herhangi bir sözlü cevap vermedi. Üstüne baktığında üzerinin kirlenmediğini fark etti, buna sevinerek boğazını temizledi. Ve derse başlamak istercesine konuşmaya başladı..

‘’-Merhaba, arkadaşlar. Geçen derste yaptıklarımızı bu hafta da yaptıracağımı falan sanıyorsunuz dimi? Aslına bakarsanız o hareketleri oldum olası hiç sevmedim.’’ Dedi ve göz kırptı. Kendini biraz daha öğrencilere yakın ve kurallarını çiğneyen bir profesör gibi hissetmişti. Aslında bu derste yine o zevk alacaktı belki de.. ‘’-Sizin gibi bende gereksiz olduğunu düşünüyorum, neyse bu hafta biraz daha eğlenceli olacak gibi.. Güçlerinizi deneyeceksiniz, ben sizin gücünüzü yapmanızı engelleyeceğim vücudunuzu kontrol ederek. Sizde bana gücünüzü göstereceksiniz. Benim üzerimde de yapabilirsiniz. Ama sanmıyorum..’’ dedi yüzünde sinsi bir ifade yerleşmişti, aralarından bunu yapabilecek birkaç kişi vardı aslında kendini zorlasa hiç biri yapamazdı ama bu göstermelik olacaktı.

Bu yüzden izin verecekti. Derin bir nefes aldı ve birkaç adım gerileyerek konuşmaya başladı ‘’-Şimdi bir kişiyi gönüllü olarak alacağım. Belki bir senemizi belki de bu dönemi bu konuya ayırmayı düşünüyordu, bu yüzden herkes deneyecek. İlk kim gelmek istiyor?’’ dedi ellerini kaldırmalarını bekleyerek, onları süzdü.